Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Örgütü dün, 19 Marttan beri göz altında tutulan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için yürüyüş düzenledi ve Aliağa Demokrasi Meydanı'nda basın açıklamalı eylem yaptı. Aliağa Demokrasi Meydanı'nda toplanan vatandaşlar, okullarda yasaklanan Andımızı okudu ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" sloganları attı.

Gözden kaçırmayın

Aliağa'da ön seçime yoğun katılımAliağa'da ön seçime yoğun katılım

Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Örgütü dün, 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek amacı için yürüyüş düzenledi.

CHP Aliağa İlçe Örgütü'nün çağrısıyla, dün saat 17:00'de Aliağa Petrol-İş önünde  başlayan yürüyüşe çok sayıda partili ve vatandaş katıldı. Valilik kararına rağmen güvenlik güçlerinin müdahale etmediği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için yapılan yürüyüş esnasında, "diplamasız Erdoğan", "Erdoğan istifa",  "Hükümet istifa", "Gün gelecek, devran dönecek, Akp halka hesap verecek", "Heryer İstanbul, her yer direniş", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganlarını atıldı. 

Göz altında tutulan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için yapılan yürüyüş Aliağa Demokrasi Meydanı'nda son buldu.  Yapılan yürüyüşten sonra Aliağa Demokrasi Meydanı'nda toplanan yaklaşık 3 bin kişi, hep bir ağızdan, okullarda yasaklanan Andımızı okudu ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" sloganları attı. 

Andımızın okunmasından sonra toplanan kalabalığa hitap eden CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe, "Demokrasiye, Cumhuriyete gönül vermiş Aliağamızın güzel insanları; bildiğiniz gibi 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, önce 31 yıllık diploması hukuka aykırı bir şeklide iptal edilmiş, ardından yine aynı şekilde asılsız iddialarla gözaltına alınmıştır. Bu operasyon, demokrasimize ve millet iradesine yapılmış açık bir darbedir. Sayın İmamoğlu, bütün zorluklara rağmen var gücüyle çalışıp sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini verip ikinci dönemini açık arayla kazanmış ve böylece ülkemizin umudu, toplumsal muhalefetin doğal önderi haline gelmiştir. 
   
Kendisi tarafından değiştirilen anayasaya, imzaladığı uluslararası sözleşmelere bile uymayan, kural tanımayan, mümkünse ölünceye kadar tek adam rejimini sürdürmek isteyen Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'nu kendi geleceği açısından büyük bir tehlike olarak görmüş ve panik içerisinde bütün düğmelere birden basmıştır.
Onun için ülkemizin ne ekonomisi, ne uluslararası saygınlığı, hiç bir şey önemli değildir.
Varsa yoksa kendi diktatörlüğünün sürmesidir.  Oysa ekmek ve adalet, özgürlük ve refah ayrılmaz bir bütündür. Halkın oylarıyla gelip, yine aynı yoldan gitmek ülke barışının ve huzurunu teminatıdır.  Üç gündür başta İstanbul Saraçhane'de olmak üzere tüm ülkede demokratik tepkisini dile getiren, yani sokakları dolduran bizler, sadece Ekrem İmamoğlu'na değil; kendi ekmeğine, huzuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkıyoruz. Bizler, millet iradesinin üzerinde bir irade yoktur diyoruz. Hukukun  üstünlüğüne yürekten inanıyoruz. Adalet bir gün herkese lazım olur, bunu bir kez daha hatırlatıyoruz!
Bu ülke muz cumhuriyeti değildir!
Yüz yılların birikimi, en az iki yüz yıllık demokrasi deneyimiyle, Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlattığı yolda yürüyen aziz milletimiz, demokrasinin ve adaletin bekçisidir. 
Mesele sadece Ekrem İMAMOĞLU’nun ya da CHP'nin meselesi değildir! "Ben ülkemde huzur içinde; barış, kardeşlik içinde yaşamak istiyorum; ekmeğim, geleceğim hatta diplomam, ehliyetim, başımı soktuğum evimin tapusu güvende olmalıdır; benim seçtiğim kişiyi ancak yine ben görevden alırım" diyen, yani geleceğine ve iradesine sahip çıkan bütün yurttaşların meseledir! 
Biz, buna inanan bütün vicdan sahibi yurttaşlarımızla birlikte, anayasayal hakkımızı kullanarak demokratik tepkilerimizi kararlılıkla ortaya koyacağız! 
Bugünler sınav günleridir: Çocuklarımıza karşı sorumluyuz! Tarih önünde sorumluyuz! 
Demokrasi, ekmek, adalet, kısacası sahip olmak istediğimiz bütün değerler ancak uğrunda vereceğimiz mücadeleyle, yani hak ederek kazanılır! Bunun bilinciyle; ülkemiz gerçekten demokratik, yani muasır medeniyet seviyesine ulaşıncaya kadar mücadele etmeye kararlıyız! Biz, Ekrem İmamoğlu’nun, adaletin ve özgürlüğün sesi olarak hiç bir güç tarafından susturulamayacağına  inanıyoruz. 
Kendisi nerede olursa olsun, onun sesi olmaya, "her şey çok güzel olacak" diye haykırmaya devam edeceğiz! Susmayacağız, korkmayacağız, baskıya boyun eğmeyeceğiz! Karanlığa teslim olmayacağız! 
Bu mücadeleyi sürdürmeye kararlı olduğumuzu buradan ilan ediyoruz
Tüm vatandaşlarımızı, demokrasimize sahip çıkmaya, adalet ve özgürlük için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Aziz milletimiz, bu karanlık günlerde, demokrasi meşalesini elden bırakmayacak; bir kez daha, halk iradesinin, adaletin ve özgürlüğün üstünlüğünü tüm dünyaya ilan edecektir.
Unutulmamalıdır ki; karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığa en yakın olduğumuz andır. 
Gün, birlik ve beraberlik içinde, demokrasimize sahip çıkma günüdür.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur." dedi.