1 Mayıs Tertip Komitesi'nin düzenlediği programla 1 Mayıs İşçi Bayramı Aliağa'da kalabalık bir katılım ve coşkuyla kutlandı.

Gözden kaçırmayın

İzmir-Bakü kardeşliği daha da güçlenecekİzmir-Bakü kardeşliği daha da güçlenecek

Aliağa’da 1 Mayıs İşçi Bayramı kalabalık bir katılım ve coşkuyla kutlandı. Aliağa 1 Mayıs Tertip Komitesi'nin düzenlediği kutlamalarda, işçiler sabah saatlerinde Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi önünde toplanarak kortej oluşturdu. İşçiler tarafından oluşturulan kortej, Lozan Caddesi, Atatürk Caddesi, Fatih Caddesi ve İstiklal Caddesi üzerinden yürüyerek, Aliağa Demokrasi Meydanı'na geldi. En önde Türk Bayrağı taşıyan kalabalık yürüyüş boyunca, “Birleşe Birleşe Kazanacağız” “İşte 1 Mayıs, Alanlardayız” “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” “İş Ekmek Yoksa, Barış Da Yok” sloganlarını hep birlikte söylediler. 


Petrol-İş Sendikası, Eğitim-İş Sendikası, Türk-Eğitim Sen, Tes-İş Sendikası (Türkiye Enerji, Su Ve Gaz İşçileri Sendikası), Liman-İş Sendikası, Atatürkçü Düşünce Derneği, Alevi Kültür Derneği, Chp, Mhp, Akp, İyi Parti, Emep Partisi, Saadet Partisi, Petkoop, A-Petder gibi STK'ların katıldığı yürüyüşten sonra Aliağa Demokrasi Meydanı’na ulaşan topluluk burada, önce saygı duruşu ardından İstiklal Marşı okunduktan sonra  Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan konuşma yaptı. 


Toptan;
 “
Alınteri dökerek bu ülkenin tüm değerlerini ve tüm güzelliklerini üretenler; işçiler, memurlar, emekliler, işsizler, kadınlar, gençler, küçük esnaf ve emeğin en yüce değer olduğuna inananlar; insanca bir yaşam ve güzel bir gelecek isteyenler, eşitlikten ve adaletten yana olanlar; 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun.
1 Mayıs dünyada ve ülkemizde işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. İnsanca yaşamak ve daha güzel bir gelecek için çalışan, evine ekmek götürmek için alın teri döken milyonlarca emekçinin bayramıdır. İşçisi,memuru,kadını,erkeği,genci,emeklisi bugün buradayız. Alanlardayız. Sermayenin çıkarlarını sağlamak ve karlılığını arttırmak için uygulanan politikalar nedeniyle işçi sınıfının kazanılmış en temel hakları tehdit altındadır. Emekli aylıkları sefalet düzeyindedir. Hızla artan enflasyon nedeniyle emekçilerin reel ücretleri gerilemiş, alım gücü azalmıştır. Adaletsiz vergi sistemi nedeniyle ücretliler her geçen gün daha fazla vergi ödemektedir. Her yıl iş cinayetlerinde binlerce işçi kardeşimiz hayatını yitirmektedir. İşçilerin ve sendikaların bu sorunlara karşı tek gücü 1 Mayıs’ın ruhuna uygun bir şekilde mücadele ederek, örgütlülüğünü güçlendirmektir. Bu talepler doğrultusunda biz emekçiler sesimizi daha çok yükseltmeli, örgütlü gücümüzü göstermeliyiz. Bu alanları dolduran tüm emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele gününü tekrar kutluyor Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sınıf Dayanışması” dedi.

 Aliağa Petrol-İş Şube Başkanı Hasan Toptan'ın konuşmasının ardından 1 Mayıs Tertip Komitesi'nin hazırladığı basın açıklamasını Aliaga 7. Nolu Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Mustafa Gök okudu.


Gök;
 "
Alınteri dökerek bu ülkenin tüm değerlerini ve tüm güzelliklerini üretenler; işçiler, memurlar, emekliler, işsizler, kadınlar, gençler, küçük esnaf ve emeğin en yüce değer olduğuna inananlar.  İnsanca bir yaşam ve güzel bir gelecek isteyenler, eşitlikten ve adaletten yana olanlar; 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun.

 Bugün burada, sömürünün, açlığın, yoksulluğun ve baskının olmadığı insanca bir dünya özlemiyle bir araya geldik. İşyerlerinde insan onuruna yakışır çalışma koşullarını savunmak için buradayız.

 Sadece ülkemizde değil dünyadaki tüm emekçiler gibi bugün, sömürü ve zulme karşı sesimizi burada, bir işçi kenti olan Aliağa’da yükseltiyoruz. 150 yıldır 8 saatlik işgünü talebiyle başlayan mücadele, emeğin yeni haklar elde etmesi ve sorunlarımızın çözümü için hiç durmadan sürüyor. 1 Mayıslar, bize bu mücadelenin mirasıdır. 1 Mayıs'ı emekçilere verdikleri mücadeleyle armağan eden, dünyada ve Türkiye'de bizlere bugün bu mirası canları pahasına bırakan tüm işçi kardeşlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz!

 Emekçiler, emek dostları, ekonomide yaşanan sıkıntıların faturası bizlere çıkarılıyor. Geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı her geçen gün artıyor. Emeğin ekonomik büyümeden aldığı pay giderek azalıyor. Asgari ücret, açlık sınırı ile başa baş durumda. Ortalama ücretler ise 54 bin TL’yi geçen yoksulluk sınırının yanına bile yaklaşamıyor. Bu yıl asgari ücrete, emekli aylıklarına ve diğer ücretlere yapılan artışlar, daha yılın ortasına gelmeden erimiştir.

 Emekçilerin temel tüketim kalemlerine zam üstüne zam gelmekte, gıdadan enerjiye işçinin masraf ve faturaları şişmektedir. Enflasyondaki hızlı artış sürmektedir. İşçiler, emekçiler için artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Kamu ve özel ayrımı yapılmadan, tüm ücret ve aylıklarda düzeltme yapılması şarttır. Derhal yoksulluğa itilen işçileri ve emeklileri koruyacak önlemler alınmalı, reel ücret düzeylerindeki kayıplar giderilmelidir. Ancak tam aksi yapılmakta, emekçiye “kemer sıkma” programı dayatılmaktadır.

 1 Mayıs’ta bu meydandan sesleniyoruz: Emekçilerden daha fazla fedakârlık istenemez! Ekonomik sıkıntıların sorumlusu kimse, kemeri onlar sıkmalıdır. Ülkemizde alınteriyle geçinenler için bıçak kemiğe dayanmıştır. Hal böyleyken cebimizdekine hâlâ göz dikilmektedir. Adaletsiz vergi sistemi nedeniyle her geçen gün daha fazla vergi ödemekteyiz. Enflasyon oranında dahi arttırılmayan gelir vergisi dilimleri, kaşıkla verip kepçeyle geri alma mekanizmasına dönüşmüştür. Bizler “bordro mahkûmu” olmayı reddediyoruz. İşverene verilecek teşvik ve kolaylıkların yükünü işçiye yıkamazsınız. Vergi sistemi “Az kazanandan az, çok kazanandan çok” ilkesiyle derhal adil hale getirilmelidir.

 Eğitimcileri, sağlıkçıları enflasyona ezdirip, onların her gün uğradığı şiddeti görmezden gelenler, adaleti işletemeyenler, atamalarda mülakatı kaldırdık deyip kaldırmayanlar, liyakatsiz atamaların önünü açanlar, özel kurumlarda asgari ücrete öğretmen, sağlıkçı çalıştırılmasına göz yumup, kamusal eğitimi rafa kaldıranlar, atanmayan öğretmen, sağlıkçı ordusunu ciddiye almayanlar... Eğitimcilerin, sağlıkçıların, 657’ye tabi çalışan tüm kamu emekçilerinin sesini artık duyun. 

 Onuruyla çalışan değerli emekçiler, biz bıktık, onlar bıkmadı, vazgeçmiyorlar…

 Kıdem tazminatı hakkımızı her fırsatta masaya sürülmektedir. Şimdi “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” ile kıdem tazminatı fonu birleştirilmek istenmektedir. Bir taşla iki kuş vuracaklar. Bir yandan emeklilik sistemini özelleştirecekler, diğer yandan kıdem tazminatımızı tırpanlayacaklar. Uyarıyoruz… Kıdem tazminatında yeni hak kaybına yol açacak bir düzenleme, karşısında milyonlarca çalışanı bulacaktır!

 Kıdem tazminatında sorunlar ele alınacaksa, taleplerimiz bellidir. Tavan uygulaması kaldırılmalı, işçi bir gün dahi çalışsa kıdem tazminatını hak etmelidir. İşçinin tazminat alacağı öncelikle hale getirilmeli, işçiye ödenmesinde devlet güvencesi sağlanmalıdır. Bugün emeğin sorunları saymakla bitmez… Güvencesizleşme, kayıtdışı istihdam ve taşeronlaşma yaygınlaşmaktadır. Esnekleşme saldırısı hız kazanmaktadır. 

Emeklilerimiz, birçok sorunla karşı karşıyadır. Emekli aylıkları, sefalet düzeyindedir. Yoksullaşma dalgası önce emeklileri vurmaktadır. Sosyal devlet olmanın sorumluluğuyla hareket edilmeli, emeğin ve emeklilerin sorunları çözülmelidir. Bugün emekçilere kölelik koşullarında ve üretim baskısıyla çalışma dayatılmaktadır. Bu nedenle her yıl, iş cinayetlerinde binlerce işçi kardeşimiz hayatını yitirmektedir. Artık fabrikalarda, tezgahlarda ve madenlerde daha fazla arkadaşımızı kaybetmek istemiyoruz! Canımız, sermayenin kasasından, işletmelerin kârından daha değerlidir. 

Emekçiler, işçiler, ülkemizde uygulanan sermaye yanlısı politikalardan güç alan işverenler ise işyerlerimizde baskılarını had safhaya çıkarmaktadır. İşverenlerin çoğu sendikal örgütlenmeye düşmanca tavır takınmaktadır. İşçi hakkını aramasın, sendikalı olmasın istiyorlar. Bugün 1 Mayıs’ta en temel hakkımıza sahip çıktığımızı bir kez daha haykırıyoruz… Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılsın. Örgütlenmeye karşı olan işçi düşmanı işverenlere karşı işçinin sendikal güvenceleri arttırılsın. Sendikal haklarımızı kullanmak, insanca yaşamak, alın terimizle ürettiğimiz değerlerden adil pay almak istiyoruz. Grev, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkımızı sınırsız kullanmak istiyoruz. Dengeli ve yeterli bir ücret, genişletilmiş sosyal haklar talep ediyoruz. Yaşasın birlik ve mücadele. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sınıf dayanışması” ifadelerini kullandı.

 1 Mayıs tertip komitesinin hazırladığı basın açıklamasının okunmasının ardından işçiler müzik eşliğinde marşlar söylediler. 1 Mayıs tertip komitesinin hazırladığı Aliağa’daki programın ardından işçiler, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yapılacak 1 Mayıs İşçi Bayramı mitingine katılmak için yola çıkarak, programı bitirdiler.